bu günki sorum, insanın kendini doğadan büyük zannetmesi. Hayır olsa olsa aynı olur.
(hayvanlar da doğa di mi) , bu çizgiye gelince herşey bi saçma oluyor sanırım tarım devriminde çok gaza gelmişiz. hadi onu bir şekilde atlattik ama rönesans'da (yaşayan var yaşamayan var) ve sanayi devriminde ki tramvalarımızı atlatabildiğimizi hiç zannetmiyorum.
şu günlerde yaşamak zorunda kalmamızın da bu tramvalara maruz kalmamızda büyük etkisi var insan benimle ne alakası var kardeşim demek sinirlenmek istiyor. (bazen sinirleniyor da), bence sinirlenmenin gerçel sebebi gerçekten anlaşılamamak çünki gerçekten anlaşılan insan gerçele en yakın olandır. şimdi sinirim biraz geçti.
büyük ihtimalle bu yukarda saydığım hiçbir devrim (tarım hariç) biz kendi halimizde yaşamadık (daha önce benzerleri yaşanmıştır tabi bilemem,) işin boktan tarafı devrim yaşanıyor biz kafayı kaldırıp bakıyoruz ne olmuş lan orda diye sonra haa demekki böyle diyoruz uyguluyoruz bu yüzden bağzı dinamiklerin anası sikilmiş olabilir. ve ya kullanılmaya kullanılmaya unutulmuş çalışmaz hale gelmiştir. akışında yaşamıyoruz anlıycağınız. yanlış refleksler de geliştirmiş olabiliriz. ha tamam lan herkesin hayatı çok güzel lafım yok. (avrupa taktiği "olm dışardan çok güzel gözükelim de içerde bişekilde grup sexle derdimizi çözeriz")
bi yerde tokatlanıcağını hissetmek çok garip (hislerin kuvvetlidir garip değil de gidememnek garip) başına gelecekler belli, arka arkaya da gelecek buna bilerek maruz kalmak nasıl bir mecburiyet nedir yani imkanımız mı yok. aman belimiz ağrımasın da derken ibne mi olduk.
Umut etmek insanın götünde patlamasa bambaşka insanlar olurduk,